1. Anasayfa
  2. Tarih

Roma Cumhuriyet Döneminde Sosyal ve Siyasal Hayatını Düzenleyen Kurumlar

Roma Cumhuriyet Döneminde Sosyal ve Siyasal Hayatını Düzenleyen Kurumlar
0

Cumhuriyet Döneminde Roma’nın Sosyal ve Siyasal Hayatını Düzenleyen Kurumlar

Roma cumhuriyetinin yönetim şekli MÖ IV. yüzyıldan MÖ III. yüzyılın başlarına kadar yapılan bir dizi reformla ortaya çıkmıştır. Roma’nın idare organizasyonu her biri eşit haklara ve sorumluluklara sahip olmasa da vatandaş statüsündeki her bireyin doğrudan yönetime katılımını gerektirmekteydi. Çeşitli kamu görevlileri, rahipler, senatörler ve vatandaşlar sorumluluk alanlarına giren görevleri tapınaklarda, kamu alanlarında ve şehrin ilgili yerlerinde yerine getirirlerdi. Roma’da modern anlamda sistemli bir bürokrasi olmadığı için bu yetkililer çoğu zaman görevlerini doğrudan yerine getirmekle sorumluydular. Bu görevleri genellikle önde gelen birkaç ailenin mensupları işgal ediyordu. MÖ IV. yüzyılda Roma’nın en zengin ve güçlü ailelerine mensup kimseler bu memuriyetler ve rahiplikler için birbirleriyle sürekli rekabet etmişlerdir. Tüm bu görevler için verilen mücadeleler aynı zamanda daha önce adı geçen Sınıf Mücadelelerinin bir kısmını oluşturmaktadır. Plebler en yüksek memuriyetlere seçilme hakkı talep ederlerken birçok aristokrat buna yanaşmıyordu.

 

1.  Memuriyetler

Consul

Daha önceki derste bahsettiğimiz üzere Roma’nın idaresinde en üst yetkili önceleri

consul yetkileriyle donatılmış askeri tribunus’lar iken, MÖ 366 yılından itibaren her yıl iki consul seçilmeye başlanmış ve o andan itibaren devletin en üst düzey yöneticileri bu consul’ler olmuştur.Consul’lerin görevi öncelikle orduya komutanlık etmekti. Şehirde oldukları zaman senatoya başkanlık ederler, halk meclislerinin oturumlarına katılırlar, halkın şikâyetlerini dinleyip bu konularla ilgili karar verirlerdi. Aynı zamanda dini işlevleri de vardı ve kurban kesip devlet kültleriyle ilgili diğer merasimleri de yerine getirirlerdi. Toga praetexta adlı kenarları mor bir toga giydikleri için hemen kalabalıktan ayrılırlardı. Sella curulis adlı özel bir koltukta otururlardı. Her consul’ün her biri fasces, yani çift başlı baltalar taşıyan 12’şer adet lictor adlı hizmetlileri vardı ve bunlar consul halk arasındayken onu korurlardı. Fasces Roma’da ve etrüsk şehirlerinde kraliyetin gücünün bir simgesiydi.

Praetor 

Daha önce de bahsettiğimiz gibi praetor önceleri consul’lerin bir sıfatıyken Sınıf mücadeleleri sırasında bazı politik uygulamaların bazı kanunlar çıkarılarak değiştirilmesiyle ayrı bir memuriyet halini aldı. Praetor başlangıçta bir yıl görev yapmak üzere seçilen ve consul’ler çeşitli sebeplerle Roma dışında bulunduğu sırada yönetimi üstlenen görevlilerdi. Gerekli görüldüğü takdirde ordunun komutasını da üstlenebilirdi. Bu yetkililer genellikle şehirde bulundukları için kamuyla ilgili meselelere bakarlar, vatandaşlar arasında çıkan çeşitli anlaşmazlıklar hakkında hüküm verirdi. Bu yönleri bakımından Roma hukukunun gelişmesinde önemli bir rolleri olmuştur. Bu göreve zamanla pleb sınıfından temsilcilerinde seçildiğini biliyoruz (bu göreve seçilen ilk pleb MÖ 337 yılında görev yapmıştır). MÖ 242’den itibaren praetor’ların sayısı ikiye çıkacak ve görevleri paylaşacaklardır. Roma’nın İtalya yarımadasına ve ötesine yayılışıyla birlikte ihtiyaçların artmasıyla praetor’ların sayısı daha da artacaktır.

Aedilis

MÖ 5. yüzyıl başlarında plebler aedilis adında ve görevlendirdikleri pleb tribunus’larına görevlerinde yardımcı olmakla yükümlü 2 memur seçmeye başlamışlardı. MÖ 366 yılında aedilis curulis adıyla patricii sınıfı da kendi aedilis’lerini seçmeye başladı. Bu 4 görevlinin sorumluluk alanı bugünkü belediyelerin görev alanına giren işlerden oluşmaktaydı; şehrin imar durumu, yolların temizliği, su dağıtımı, pazarların denetimi, itfaiye işleri, tapınakların, festivallerin düzenlenmesi ve çeşitli kamu alanlarındaki düzenin sağlanması gibi işler bu memurlar tarafından yürütülmekteydi.

Quaestor 

Bu görevliler MÖ V. yüzyılın ortalarından beri görev yapmaktaydılar. Genel olarak maliye görevlileri şeklinde tanımlayabileceğimiz quaestor’lar hazinenin sorumluluğunu üstlenmekle birlikte bir başka görevleri de komutanların askeri seferler için kendilerine verilen bütçeyi de denetlerlerdi. Önceleri sayıları 2 iken MÖ 267’den itibaren 8’e cumhuriyetin son yıllarında yapılan reformlarla da 20’ye çıkarılmıştır.

Pleb Tribunus’ları 

Pleb tribunus’ları önemli memurluklardan biriydi. Pleb’ler arasından seçilen 10 pleb tribunus’u sınıf mücadelelerinin plebler yararına getirdiği uygulamalardan biriydi. Tıpkı consul’ler ve praetor’lar gibi meclisleri toplanmaya çağırma ve tasarı sunup oylama yaptırma hakkına sahipti. Consul’lerin ve diğer magistratların aldıkları kararları veto etme hakları vardı. Böylelikle vatandaşların, özellikle de pleb’lerin haklarını garanti altına alma işlevleri vardı. Fakat bu tür yetkileri sadece şehrin sınırları içerisinde geçerliydi. Örneğin askeri sefere çıkmış bir komutanın kararları üzerinde herhangi bir veto hakları bulunmuyordu.

Censor

Yıllık olarak seçilmeyen tek memurluk censor’luktu. Bu göreve consul’lük yapmış isimler arasından iki kişi seçilir ve genellikle seçimler beş yılda bir yapılırdı. Seçimle başa gelen censor’ların görev süresi ise yaklaşık 18 aydı. Censor’lar kimin Roma vatandaşı olup olmadığına karar verirken aynı zamanda vatandaşların varlıklarına göre ait oldukları sınıfları da belirliyorlardı. Censor’luk bu bakımdan önemli bir memuriyetti ve MÖ IV. Yüzyılın sonlarından itibaren senatoyu da belirlemeye başlamalarının ardından daha da büyük bir önem kazandılar.

 

2. Senato (Senatus) 

Roma’nın en önemli yetki organı Senato’dur (Latince:senatus). Romalı memurların bir danışma organı fonksiyonuna sahiptir. Senato sadece bir consul veya praetor tarafından toplanmaya çağrılabiliyordu. Bu hak daha sonraları pleb tribunus’larına da tanındı. Senato kendisini toplanmaya çağıran yetkili başkanlığında toplanırdı. Toplanma yeri ise kutsal alanlar, genellikle tapınaklardı.

Başlangıçta sadece bir danışma organı olarak tasarlanmış olsa da özellikle MÖ IV. ve III.yüzyıllarda güç kazanan senato yavaş yavaş çok daha etkin bir rol oynamaya başlamış, dini ve mali meseleleri yönetici bir işlev kazanmıştır. Aynı zamanda müttefiklerden veya düşmanlardan gelen elçi heyetlerini kabul eden, consul’lerin ve praetor’ların askeri görevlerini belirleyen bir mekanizmaya dönüşmüştür.

3.  Halk Meclisleri

Yukarıda adı geçen memuriyetleri ve senatoyu destekler nitelikte memurları seçen ve önemli kamu görevlerini yerine getiren birtakım halk meclisleri de mevcuttu. Bu meclisler yetkililerin kontrolü altında tutulmaktaydı; önemli konular hakkında karar vermek, yeni memurları atamak gibi meselelerle ilgili olarak sadece consul, praetor veya pleb tribunus’ları gibi yüksek yetkililer bu organları toplantıya çağırabilmekteydi. Bunun dışındaki toplantılar karar yetkisinden yoksun, sadece tartışma amaçlı toplantılardı. Meclisi oluşturan vekiller önlerine getirilen meseleyle ilgili yalnızca lehte veya aleyhte oy verme hakkına sahiplerdi; bu konularla ilgili mecliste konuşma yapma veya meclise kanun tasarısı getirme gibi hakları mevcut değildi. Yine de laf keserek veya yetkililerin fasces veya resmi koltukları (örneğinsella curulis) gibi nesnelere zarar vererek memnuniyetsizliklerini gösterebiliyorlardı.

Comitia Centuriata

Centuria meclisi yalnızca imperium yetkisi bulunan bir yetkili tarafından toplantıya çağrılabilen ve en eski meclis niteliğindeki organdı. Askeri esaslara göre düzenlenen bir yapısı vardı. Halk belirle centuria’lara bölünmüştü ve bunların her biri orduyu oluşturan askeri birimlerdi. İlk 18 centuria süvarilerden, geri kalanlar ise trompetçi, demirci, sapancı gibi unsurlardan oluşmaktaydı. Servet esasına göre düzenlenen centuria meclisinde temsil edilen toplam 193 centuria vardı. Her centuria’nın bir oyu vardı. Öte yandan bu centuria’ların oylama esasları pek demokratik değildi ve genellikle zenginlerin oluşturduğu centuria’ların oyları oylamanın gidişatını belirlemekteydi. Bu meclisin görevi genel olarak yeni consul’leri, praetor’ları, censor’ları seçmek ve savaş ve barış kararlarını almaktı.

Comitia Tributa ve Consilium Plebis

Her Roma vatandaşı belli bir kabileye mensuptu ve Kabileler meclisi bu 30 kabilenin temsilcilerinin bulunduğu bir meclisti. Bu meclis Centuria meclisi gibi ağırlıklı olarak varlıklıların kontrolünde olmasa da, yine de fakir vatandaşlar, özellikle de Roma şehrinin dışında yaşıyorlarsa bu meclisin toplantılarına katılmakta güçlük çekiyordu. Roma şehrinde yaşayan kabilelerin sayısı 4’tü, diğer bölgelerde yaşayan kırsal kabilelerin sayısı MÖ 241 yılında Roma’nın genişlemesiyle daha da fazlalaşmış ve toplam kabile sayısı 35’i bulmuştu. Bu bakımdan bu kırsal kabilelerin oyları katılım gösterdikleri taktirde mecliste ağırlığı daha fazla olabilirdi.

Pleb tribunus’ları haleflerinin seçilmesi ya da belli yasaların kabulünün veya reddinin oylanması için kabileleri toplantıya çağırdığında Pleb Meclisi veya Consilium Plebis adlı meclis toplanmaktaydı. Consul’ler veya praetor’lar quaestor, aedilis curulis gibi belli memurlukların seçimlerini yapmak üzere kabileleri toplantıya çağırdığında Comitia Tributa meclisi toplanırdı. Consilium Plebis ve Comitia Tributa adlı meclisleri birbirinden ayıran çok fark yoktu. Bu farklardan bazıları şunlardır: Comitia Tributa’ya bir consul veya praetor başkanlık ederken, consilium Plebis’e bir pleb tribunus’u başkanlık ediyordu. Consilium Plebis’i oluşturan kabilelerin tümü pleblerden oluşmaktaydı, Comitia Tributa ise tüm kabilelerden temsilciler bulundurmaktaydı. Bu meclislerde her kabilenin bir oy hakkı vardı. Hangi kabilenin önce oy kullanacağı ise kurayla belirlenirdi.

4. Dinî Görevliler

Roma’nın teşkilatında dinin önemli bir rolü vardı. Bu Roma’nın kuruluşundan beri böyleydi. Roma’da din şehirden ve kamu kurumlarından ayrılamazdı. Toplumun belli sosyal grupları birtakım dini birliklerden meydana gelmekteydi. Roma’yı koruyan ilahi güçler olduğuna inanılır, bazı resmi görevliler ve rahipler bu ilahi güçleri memnun etmek için çeşitli uygulamaları yerine getirirdi.

Consuller, praetorlar, censor’lar ve diğer memurların uygulamaları gereken dini işlemler vardı. Bu yetkililere bazı rahipler yardımcı olur, onlara tavsiyelerde bulunurdu. Bu rahiplerden biri pontifex’tir. Başında Pontifex Maximus’un bulunduğu bu grup takvimin belirlenmesi gibi bazı genel işleri yürütürdü. Erken dönemde sayıları üçtü ve yalnızca patricii sınıfından kimseler pontifex olabiliyordu. MÖ 4. yüzyılın sonunda bu sayı dokuza yükseldi ve artık plebler de bu makama seçilebilir oldu. MÖ 1. yüzyılda sayıları onbeşe yükselecek ve ömür boyu hizmet etmeye başlayacaklardır. Yeni bir pontifex seçilmesi işlemi de pontifexler arasında yapılacaktır.

Augur’lar da bir o kadar önemli din görevlileriydi. Tıpkı pontifex’ler gibi siyasi hayatın merkezinde yer alırlardı. En önemli işleri auspicium adlı görevleriydi. Bir memur göreve başlamadan önce tanrıların onayını almak zorundaydı ve buna auspicium denirdi. Yüksek memurlar bu dini işlemi yerine getirebiliyor olsalar da, augur’lar bu işin uzmanı olarak kabul edilirdi. Başlangıçta üç olan bu rahiplerin sayısı sırasıyla önce dokuza ve daha sonra MÖ I. yüzyılda tıpkı pontifex’lerin sayısı gibi onbeşe yükseltilecektir.

Bu Yazıya Tepkiniz Ne Oldu?
  • 1
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    alk_l_yorum
    Alkışlıyorum
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    d_nceliyim
    Düşünceliyim
  • 0
    _rendim
    İğrendim
  • 0
    _z_ld_m
    Üzüldüm
  • 0
    _ok_k_zd_m
    Çok Kızdım

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir