1. Anasayfa
  2. Türk Tarihi

Uygur Devletinin Çin İle İlişkileri Nasıldı?

Uygur Devletinin Çin İle İlişkileri Nasıldı?
0

 UYGUR-ÇİN İLİŞKİLERİ

Çinlilerle ilk ilişkiler, Uygurların Göktürk hâkimiyetinde bulunduğu sırada başlamıştır. Daha önce belirttiğimiz gibi Uygurlar güçlenip Göktürklere karşı isyan etmiş ve zamanla karşılarına çıkan ufak Göktürk birliklerine karşı başarılı olmuşlardı. Göktürkleri yenerek yıldızları parlayan Uygurların nüfuz ve hâkimiyetleri gün geçtikçe daha da artmıştır. 646 yıllarına doğru Uygurlar hâkimiyetlerini Sarı Nehre doğru genişletmeye başlamış ve dolayısıyla askeri başarılarının sonucunda Çinliler, Uygurları tanımak zorunda kalmıştır.

Çinliler Uygurların güçlü olduğu zamanlarında onların isteklerini yerine getirmek zorunda kalmışlar, hatta bu istekleri yerine getirmeyi kolaylaştırmak için Uygurların ülkesine kendi topraklarından başlayan yollar yapmışlar, ticari olarak canlılığın kaybolmaması için bu yollar üzerine karakollar inşa etmişlerdir.

Daha çok ticari olarak gelişen münasebetlerden başka Çin içlerinde zaman zaman ortaya çıkan isyanlar, Çinlilerin Uygurlardan yardım istemelerine sebep olmuş, büyük askeri kuvvetlerle Çin içlerine giren Uygurlar isyanları bastırmış, bunun karşılığında ise Çin’den ticari ayrıcalıklar, 10.000 top ipek gibi hediyelerle beraber Çin’i yıllık vergi diyebileceğimiz vergiye bağlamışlardır.

Çinlilerle yapılan ticaret ise şu şekilde oluyordu:

– Kervanlar aracılığı ile gerçekleşen ticarette her iki ülkenin mallarının değiştirilmesi söz konusuydu. Birbirlerine gönderilen elçilikler sadece siyasi bir kimlik taşımıyor, genellikle aralarında ticaretin nasıl korunacağı, ne şekilde ticaretin arttırılacağı, pazar yerlerinin belirlenmesi gibi ticaretin can damarı olan konular da görüşülüyordu.

760 yıllarda çok iyi olan Uygur-Çin ilişkilerinden faydalanarak geliştirilmek istenen münasebetlerde at ön plana çıkıyordu. Atlarını Çin ülkesine getiren Uygurlar, bunun karşılığında Çin İpeği alıyorlardı. Uygurlar 1 at karşılığı 40 Çin İpek’i parça alıyorlardı. Çin’e giden her ticari heyetle binlerce atın Çin ülkesine götürüldüğü kaynakların ifadelerinden anlaşılmaktadır. Bunlardan başka Uygur Kagan’ının Çin Sarayı’na elçilerle beraber haraç olarak yolladıkları Türklerin ürettiği mamullere karşılık bir Çinli bir prensesle evlenmek istediği de kaynakların verdiği bilgiler içeresindedir. 790 senesinde Çin’e giden  Uygur heyeti, işlerini bitirip kendi memleketlerine dönerken yanlarında, getirdikleri atların karşılığı olarak 300.000 top ipekle beraber dönmüşlerdir.

Daha sonra bilindiği gibi Kırgız yenilgisinin ardından Uygurların dağılması Çin açısından sıkıntı doğurmuştu. Çin İmparatoru bunu telafi etmek ve daha fazla zarar etmemek gayesiyle Uygurların tekrar bir araya gelmesi için Uygurlara 841 tarihinde 20.000 kilo pirinç ve mısır yardımında bulunmayı teklif etmişlerdir. Uygurların yeni bölgelerine yerleşmelerinden sonra eski ticaretleri devam etmiştir.

Kan-chou Uygurları kurulduktan sonra Çin’e yolladıkları ilk elçilik heyeti 962 yılında yola çıkmıştır. İkinci heyet ise 965 senesinde rahip Fu-yuan’nın başı çektiği elçilik heyetidir. Bu heyet Çin Sarayı’na geldiğinde kendi ürettikleri ürünleri Çin İmparator’una sunmuşlardır. Hediyeler içinde kehribar ve cam kâseler sayılabilir. 984 tarihinde Kan-chou Uygurları topraklarından Çin’e gittiği görülen elçilik heyetinin sonuncusu ise 1004 yılında Çin’e ulaşmıştır.

Çinliler, Uygurların ticaret için kendi topraklarına gelirken geçtikleri yerlerde bir olay çıkmasını önlemek, Uygurların şehri yağmalamaları korkusundan Uygurlar kendi topraklarına adım atar atmaz disiplinli bir askeri birlik ile karşılamışlardır. Bu kuvvetler Uygur ticaret heyetine ülkeye girişlerinden çıkışlarına kadar refakat etmiştir. Çinliler bu sayede kendi bölgelerinin güvenliğini sağlamaya çalışmışlardır.

Uygur elçilik heyetlerinin içinde Maniheistler de bulunuyordu. Heyettekilerin ziyadesiyle Mani Dini’nin etkisinde olmalarından dolayı düzenleri bu dinin şartlarına göre oluyordu. Sadece akşamları yemek yerler, yemeklerinde et olmaz ve etin yerine sebze tüketirlerdi. Kımız içmekten de şiddetle kaçınarak yavaş yavaş asimile oluyorlardı.

Bu Yazıya Tepkiniz Ne Oldu?
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    alk_l_yorum
    Alkışlıyorum
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    d_nceliyim
    Düşünceliyim
  • 0
    _rendim
    İğrendim
  • 0
    _z_ld_m
    Üzüldüm
  • 0
    _ok_k_zd_m
    Çok Kızdım

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir