1. Anasayfa
  2. Tarih

Roma Tarihinde Tiberius Gracchus Kimdir?

Roma Tarihinde Tiberius Gracchus Kimdir?
0

Tiberius Gracchus

Tiberius Sempronius Gracchus’un MÖ 133 yılındaki tribunus’luğu Roma’nın siyasi şekillenmesinde bir kırılma noktasıdır. Tiberius Gracchus da varlıklı ve aristokrat bir ailenin mensubuydu. Daha önce aynı aileden pek çok isim consul olarak görev yapmıştı. Babası iki kez hem consul’lük hem de censor’luk yapmış saygı duyulan bir simaydı. Tiberius Gracchus da tribunus olarak Roma siyasetine damgasını vurmuştur. Kendisinden sonraki dönemde yaşayan Cicero onun ölümünün Roma’yı iki kutba ayırdığını ifade eder.

Tiberius tribunus olarak göreve geldikten sonra ilk icraatlarından biri ve belki de en önemlisi Roma halkına ait kamu topraklarının (ager publicus populi Romani) düzenlenmesiyle ilgili meclise sunduğu kanundu. Bu topraklar Roma’nın İtalya yarımadasına hakim olma mücadelesi verdiği sırada kazanılan, fakat henüz yeni yerleşimcilere dağıtılmamış veya kâr elde etmek için herhangi birine tahsis edilmemiş devlet arazisiydi. Tiberius eski ve uzun zamandır göz ardı edilen eski bir yasayı revize ederek yeniden canlandırmak istemişti. Bu eski yasaya göre bir Roma vatandaşı yaklaşık devlete ait boş durumdaki bir araziyi 120 hektara kadar olmak şartıyla ve bu arazide yasal olarak hak sahibi olmamak kaydıyla yerleşerek kullanabilirdi. Romalı memurların ihtiyaç durumunda bu arazileri geri talep etme hakları da saklıydı. İşte Tiberius yeni yasasında bu yasal sınırların uygulanmasını ve arazinin toprak sahibi olmayan Roma vatandaşlarına dağıtılmasını teklif etti. Bu yasaya uymayıp sınırı aşan miktarlarda toprak işgal eden vatandaşların ellerinden çıkacak topraklarına karşılık ellerinde kalan toprakları tamamen kendilerine ait olacak ve dolayısıyla bu topraklardaki hakları garanti altına alınacaktı.

Yasanın getirdiği bir başka yenilik de arazinin dağıtım hususuyla ilgiliydi. Eskiden senato söz konusu bölgeye toprak dağıtımını gerçekleştirmek üzere özel yetkili bir memur görevlendiriyordu. Bu memur ele geçirilen toprağın tespiti, parsellenmesi ve dağıtılması gibi işlerle bizzat ilgilenmekteydi. Fakat yeni düzenlemeyle bu memurların sayıları 1’den 3’e yükseltiliyor ve yetkileri genişletiliyordu. Buna göre 3 kişiden oluşan bu heyet toprağı olabildiğince fazla vatandaşa dağıtma hakkına sahipti ve hangi arazinin kamu malı, hangisinin özel mülk olacağına da karar verme yetkileri bulunmaktaydı.

Tiberius’un bu toprak reformunun arkasında azalmaya başlayan küçük çaplı çiftçiliğin canlandırılması ve köle sürüleri tarafından ekilip biçilen büyük tarım işletmelerinin önüne geçme arzusu vardı; çünkü küçük çaplı çiftçilik yapanlar aynı zamanda savaş zamanında ordunun asker kaynağını da karşılıyordu, üstelik Tiberius ve yandaşları büyük çaplı çiftliklerin devletin varlığını da tehdit eder hale geldiğini savunuyorlardı. Köle kalabalıkları zaten kendi başına devleti tehdit eden bir durumdu; daha önce Sicilya’da kölelerin başlattığı isyanlarla uğraşmak zorunda kalınmıştı ve bu tehdidin önüne geçmek için köle düzenine dayalı büyük çiftliklere gem vurulması uygundu. Bu yasayla Roma’da yaşayan çok sayıda fakir vatandaş da başka yerlerde toprak sahibi olacak ve Roma kentinin yükü de böylece azaltılmış olacaktı.

Tiberius’un yasası 133 yılı consul’lerinden biri yardımıyla tasarılaştı, fakat yasa karşıtı olan birçok kimse vardı. Kaynakların aktardığına göre birçok senatör ellerindeki toprağı bu yolla kaybetmemek için bu tasarının karşısında yer aldı. Senatörlerin desteğini alamayan Tiberius kanunu senatoya danışmaksızın Pleb meclisine sundu. Burada destek görmesine rağmen diğer tribunus olan Marcus Octavius veto hakkını kullanarak görüşmeleri bir süre tıkadı, fakat sonunda baskılar sonucu daha önce görülmemiş bir uygulamayla görev süresi dolmadan görevden alındı. Ardından toprak yasası pleb meclisinden geçti ve 3 kişilik komisyona Tiberius, kardeşi Gaius ve kayın babası Appius Claudius Pulcher atandı. Bu komisyonun işini yapamaması için birçok yola başvuruldu. Senato memurların görevlerini yerine getirmek üzere kendilerine tahsis edilecek bütçeleri belirleme hakkına sahipti ve senato buna dayanarak çareyi komisyonun önemsiz bir miktar toprağın dağıtımıyla görevlendirilmesinde buldu. Tam da bu sırada Roma’nın Anadolu’daki müttefiki Pergamon Devleti’nin kralı Attalos III ölmüş, vasiyetle tüm arazisini Roma’ya bırakmıştı. Tiberius Attalos’un mirasıyla yeni komisyonun ilgilenmesini ve fakir halkın bu topraklardan faydalanmasını öngören bir tasarıyı Pleb meclisinin gündeminden geçirdi. Ardından yine daha önce görülmemiş bir şekilde bir sonraki dönem tekrar tribunus’luk için adaylığını koymak istedi. Kaynaklara göre görevi bıraktıktan sonra karşıtları tarafından yargılanıp cezaya çarptırılmasını ve toprak yasasının iptal edilmesini engellemeyi amaçlıyordu. Taraftarları olduğu gibi, kendisine karşı çok büyük bir muhalefet de vardı ve seçim meclisinin toplandığı günde çıkan karışıklıkta Tiberius’la birlikte 300 kadar taraftarı da linç edilerek öldürüldü. Bununla birlikte Tiberius’un ölümünün ardından arazi komisyonu büyük muhalefete rağmen işlevselliğini sürdürmeye devam etti. Fakat MÖ 129 yılında Scipio Aemilianus komisyonun eylemlerinin müttefik halkların haklarına tecavüz ettiğini savunarak komisyonun faaliyetini durdurdu.

 

Bu Yazıya Tepkiniz Ne Oldu?
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    alk_l_yorum
    Alkışlıyorum
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    d_nceliyim
    Düşünceliyim
  • 0
    _rendim
    İğrendim
  • 0
    _z_ld_m
    Üzüldüm
  • 0
    _ok_k_zd_m
    Çok Kızdım

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir