Üniter Sistemler
Merkezi sistem olarak da adlandırılan üniter sistemlerde, egemenlik parçalanmamıştır, sadece tek bir merkezde, devletin elindedir. Zaten, üniter, bütün, birleşik, tek parça anlamlarına gelmektedir. Egemenlik, devletin dışında hiçbir kurum veya başka bir birimle paylaşılmamaktadır. Kararların tamamı ülkenin başkentinde alınır, alınan kararlar ise merkezi ve taşra teşkilatı tarafından uygulanır.
Bu sistemlerde vesayet denetimi uygulanır, yani merkez diğer organların alınan kararları uygulayıp uygulamadığını yakından kontrol eder. Elbette, üniter sistemlerde de coğrafi olarak ülke alt bölümlere ayrılmıştır; il, ilçe, köy gibi adlarla anılan bu bölümlerin idari yetkileri vardır, ancak bu yetkiler kendilerine merkez tarafından verilmektedir ve yine merkez tarafından geri alınabilir. Taşra teşkilatının yasama ve yargı yetkileri yoktur, sadece merkezin aldığı kararları yürütmekle yükümlüdürler. Bu nedenle, tüm ülke genelinde merkezin belirlediği yasalar ve diğer yazılı kurallar geçerlidir. Yerel yönetimler, sınırlı konularda iç toplumsal hayata ilişkin düzenlemeler yapabilirler, ancak bunlar kanun niteliğinde değildir ve merkezin düzenlediği kanunlara aykırı olamazlar. Üniter sistem, tüm ülke coğrafyasını ve bu coğrafyada yaşayan insanları etnik, din, dil gibi ayrımlara tabi tutmadan bir bütün olarak görme anlayışına dayanmaktadır.
Üniter devlet, hem “devletin unsurlarında teklik” hem de“devletin organlarında teklik” ilkesine dayanmaktadır. Devletin unsurlarında teklik ile kastedilen, tek ülke, tek millet, tek devlet anlayışıdır. Devletin organlarında teklik ile kastedilen ise, devletin yasama, yürütme ve yargı bakımından tekliğidir; yani bir tek anayasa vardır, ülkenin bütünü için geçerli olan kanunlar tek bir yasama organı tarafından yapılır, tek bir yargı organı vardır. Yürütmede de teklik söz konusudur: yürütme organının başında, eğer sistem parlamenter ise Bakanlar Kurulu, eğer sistem Başkanlık Sistemi ile “Başkan” vardır. Örneğin, Türkiye’de tek yasama organı Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir, yürütme organı Başbakan ve Bakanlardan oluşan “Bakanlar Kurulu”dur (diğer adıyla Kabine’dir). Yargı organı ise bağımsız mahkemelerdir. Elbette, bu mahkemeler çeşitlidir, ancak bu çeşitlilik ülke coğrafyasının her bölgesi için geçerlidir.
Üniter devletlerde tek kamaralı parlamentolar daha yaygındır; yani ülkede parlamento tek parça halindedir, ancak bunun istisnaları da vardır. Örneğin İngiltere, üniter devlet olmasına rağmen iki kamaralı parlamentoya sahiptir (Lordlar Kamarası ve Avam Kamarası).
Bunun sebebi tarihseldir; İngiltere’de 13. Yüzyılda oluşmaya başlayan parlamentoda zaman içinde iki grup belirmiş; bunların biri soyluları ve din adamlarını, diğeri ise tüccarları ve diğer meslek erbabını temsil etmiştir. Tarih içinde parlamentoda zaman zaman tek kamaralı sistem uygulansa da, iki kamaralılık İngiliz parlamentosunun temel özelliği olarak kalmıştır.
Fransa, üniter devlet örgütlenmesinin en tipik örneğidir. Son yıllarda, tüm demokratik ülkelerde olduğu gibi yerel kimliklerin hâkim ulusal kimliğe karşı korunması eğiliminin artması neticesinde, Fransa’da bile yerel birimlere bazı konularda sınırlı yetkiler verilse de, Fransa hala üniter sistemi en katı biçimiyle uygulayan ülkedir. Türkiye de üniter bir sistemdir ve bu modeli Fransa’dan almıştır.