1. Anasayfa
  2. Edebiyat

Edebiyatta Metinlerarasılık ve Türk Romanında Örnekleri

Edebiyatta Metinlerarasılık ve Türk Romanında Örnekleri
0

Giriş

Edebiyatta metinlerarasılık (intertextuality), bir metnin başka metinlerden aldığı ögelerle kurduğu ilişkiyi ifade eden önemli bir kuramdır. Fransız teorisyen Julia Kristeva tarafından 1960’larda geliştirilmiş ve daha sonra Roland Barthes, Gérard Genette ve Mikhail Bakhtin gibi düşünürler tarafından detaylandırılmıştır. Metinlerarasılık, bir eserin yalnızca kendi içinde değil, diğer metinlerle olan bağlantıları üzerinden de anlam kazandığını savunur.

Bu yazıda, metinlerarasılığın edebiyat içindeki yerini ve Türk romanındaki örneklerini inceleyeceğiz.


Metinlerarasılık Nedir?

Metinlerarasılık, bir yazarın eserinde bilinçli ya da bilinçsiz olarak başka bir metinden alıntılar yapması, ona göndermelerde bulunması ya da ondan esinlenmesi durumudur. Bu durum, doğrudan bir alıntı şeklinde olabileceği gibi, bir eserin yapısının, temasının veya karakterlerinin yeniden yorumlanması yoluyla da gerçekleşebilir.

Metinlerarasılık Çeşitleri:

  1. Açık (Doğrudan) Metinlerarasılık: Bir metinden doğrudan alıntılar yapılması veya atıfta bulunulmasıdır. Örneğin, bir roman içinde bir şiirin doğrudan kullanılması.

  2. Gizli (Örtük) Metinlerarasılık: Yazar, başka bir metni doğrudan belirtmeden ondan esinlenir veya onun yapısını tekrarlar.

  3. Alıntılama ve Gönderme (Referans): Yazar, başka bir esere ya da yazara doğrudan atıfta bulunur.

  4. Dönüşüm (Parodi ve Pastiş): Bir eserin belirli özelliklerini alıp onu farklı bir bağlamda yeniden üretmektir.


Türk Romanında Metinlerarasılık Örnekleri

1. Ahmet Hamdi Tanpınar – “Saatleri Ayarlama Enstitüsü” ve Doğu-Batı Çatışması

Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Saatleri Ayarlama Enstitüsü” (1961) romanı, Batı’nın ve Doğu’nun kültürel öğelerini harmanlayan bir eserdir. Bu roman, Ahmet Midhat Efendi’nin “Felâtun Bey ile Râkım Efendi” adlı romanına göndermeler yaparak Doğu-Batı çatışmasını işler. Tanpınar, bu klasikleşmiş temayı modern bir anlatımla yeniden ele alarak yeni bir perspektif sunar.

2. Orhan Pamuk – “Kara Kitap” ve Doğu’nun Gizemli Hikâyeleri

Orhan Pamuk’un “Kara Kitap” (1990) adlı eseri, Divan edebiyatından, Mevlana’nın eserlerinden ve Batılı dedektif romanlarından izler taşır. Romanın ana karakteri Galip’in hikâyesi, hem Batılı roman geleneğinden hem de doğu masallarından beslenerek yazılmıştır.

3. İhsan Oktay Anar – “Puslu Kıtalar Atlası” ve Tarihî Metinler

İhsan Oktay Anar’ın “Puslu Kıtalar Atlası” (1995) adlı romanı, Osmanlı dönemine göndermeler yaparken tarihî metinlerden de beslenmektedir. Anlatımı, eski Osmanlıca metinlerin dilini andırırken, fantastik bir kurguyla harmanlanmıştır. Eserde Evliya Çelebi’nin “Seyahatname” adlı eserine ve Osmanlı tarih yazıcılığına göndermeler bulunur.

4. Elif Şafak – “Aşk” ve Mevlana’nın “Mesnevi”si

Elif Şafak’ın “Aşk” (2009) adlı romanı, Mevlana ve Şems-i Tebrizi’nin hikâyesini merkezine alarak “Mesnevi” ile metinlerarası bir ilişki kurar. Roman, Mevlana’nın düşüncelerini modern bir kurgu içerisinde sunarken, Doğu mistisizmi ile Batılı roman tekniğini bir araya getirir.

5. Hasan Ali Toptaş – “Gölgesizler” ve Modernist Roman Geleneği

Hasan Ali Toptaş’ın “Gölgesizler” (1995) adlı romanı, Latife Tekin’in “Sevgili Arsız Ölüm” adlı romanı ve Yusuf Atılgan’ın “Anayurt Oteli” romanıyla metinlerarası ilişkiler taşır. Roman, gerçeklik ve rüya arasında gidip gelen anlatımıyla Kafkaesk bir dünya sunarken, modernist roman anlayışına da gönderme yapar.

6. Latife Tekin – “Sevgili Arsız Ölüm” ve Halk Anlatıları

Latife Tekin’in “Sevgili Arsız Ölüm” (1983) adlı romanı, Türk halk anlatıları, masallar ve mitolojiden beslenerek metinlerarası bir kurgu oluşturur. Özellikle, destan ve efsane anlatılarıyla romanın yapısı şekillendirilmiştir.


Sonuç

Metinlerarasılık, edebiyatın sürekli bir devinim içinde olduğunu ve her metnin, kendinden önce yazılan metinlerden izler taşıdığını gösteren önemli bir kavramdır. Türk romanında metinlerarasılık örnekleri, edebiyatımızın zengin geçmişiyle nasıl bağlantılar kurduğunu ve yeni anlam katmanları yarattığını ortaya koymaktadır. Fatma Aliye’den Elif Şafak’a, Ahmet Hamdi Tanpınar’dan Orhan Pamuk’a kadar pek çok yazar, önceki metinlerden ilham alarak edebiyatın sınırlarını genişletmiştir.

Bu Yazıya Tepkiniz Ne Oldu?
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    alk_l_yorum
    Alkışlıyorum
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    d_nceliyim
    Düşünceliyim
  • 0
    _rendim
    İğrendim
  • 0
    _z_ld_m
    Üzüldüm
  • 0
    _ok_k_zd_m
    Çok Kızdım

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir