Doğa Bilimleri ile Sosyal Bilimlerin Farklılıkları Nelerdir?
Sosyal bilimlerde, toplumsal hayatın, doğa bilimlerinin kullandığı bilimsel yöntemlerle araştırılması ve açıklanmasını içeren pozitivizm, bazı sosyal bilimciler tarafından eleştirilmiştir.
Sosyal bilimciler arasında en yaygın ve kabul gören eleştiri, pozitivizmin naturalist özelliğine yönelik olmuştur. Pozitivizmin bu özelliği, bilimsel yöntemlerin kapsamının toplumsal hayatı içerecek biçimde genişletilmesi düşüncesine dayanmaktadır. Bu eleştiri çizgisini benimseyen pozitivizm karşıtları (anti-pozitivistler), sosyal bilimler ve doğa bilimlerinin araştırma nesneleri ile ilişkileri arasındaki temel farklılıklara dikkat çekmiştir. Bu farklılıklar insan davranışının nasıl bir gelişme izleyeceğinin tahmin edilme zorluğundan kaynaklanmaktadır. Bunun nedenlerinden biri, insanların diğer varlıklardan farklı olarak özgür iradeye sahip olmasıdır. İkinci olarak, toplumsal hayatın yasalara değil, kurallara dayalı olmasıdır. Diğer bir nedeni ise insan toplumunda bilinç ve anlamın önemli bir rolü
olmasıdır (Benton ve Craib, 2008: 45)
Sosyal bilimler ve doğa bilimlerinin araştırma nesneleri ile ilişkileri arasındaki farklılıklar şu şekilde sıralanabilir:
1. Toplumsal dünya ile ilgilenen sosyal bilimlerin araştırma nesnesi insan ve insan grupları iken, doğa bilimleri, doğa olgularını ve süreçlerini araştırmaktadırlar.
2. Sosyal bilimlerin araştırma nesneleri bilinçlilik özelliğine sahiptirler. Bu nedenle, kendileri, durumları ve ilişkileri üzerinde düşünebilirler. Doğa bilimlerinde bu özellik görülmemektedir.
3. Sosyal bilimlerde, ahlaki ve siyasal değerler, araştırma konusunun seçimini etkilemektedir. Toplumsal açıklama değer-ilişkisi içerir ve kişisel özelliklerle bağlantılıdır. Bu nedenle, belirli toplumsal olgular veya tarihsel süreçleri açıklamaya çalışan sosyal bilimcilere, değer yönelimleri yol göstermektedir. Bu durumun aksine doğa bilimciler, değer yargılarını dışarıda bırakan yöntemlerle genel yasalara ulaşmaya çalışmaktadır.
4. Toplumsal hayatta bilinç ve anlam önemli bir rol oynamaktadır. Sosyal bilimciler toplumsal hayatı sistematik olarak araştırmaya başladıklarında, her zaman hakkında belirli bir anlayışa sahip oldukları bir araştırma nesnesi ile karşılaşırlar. Ayrıca, sosyal bilimciler çoğu kez toplumsal hayatın bir parçası olacaklardır ve her halükârda araştırma nesnesi hakkında bir anlayışa sahip olmak için onunla kendi terimleri içinde iletişim kurmayı öğrenmek zorundadır. Fakat doğa bilimciler ve araştırma nesneleri arasında dışsal bir
ilişki bulunmaktadır (Benton ve Craib, 2008: 46).
Doğa bilimleri ve sosyal bilimlerin araştırma nesneleri ve ilişkileri arasındaki bu farklılıklara bağlı olarak, sosyolojinin doğa bilimlerinden farklı araştırma yöntemlerine sahip olması gerektiği düşüncesi gelişmiştir (Haralambos ve Holborn, 1995: 808).