1. Anasayfa
  2. Edebiyat

Türk Edebiyatında Hikâyenin Evrimi ve Öne Çıkan Yazarlar

Türk Edebiyatında Hikâyenin Evrimi ve Öne Çıkan Yazarlar
0

Hikâye, insanlık tarihinin en eski anlatı türlerinden biridir. Türk edebiyatında da sözlü gelenekten yazılı edebiyata uzanan uzun bir gelişim sürecine sahiptir. Destanlar, masallar ve halk hikâyeleriyle temelleri atılan bu tür, Tanzimat Dönemi’nden itibaren Batılı anlamda modern hikâye formuna kavuşmuştur. Bu makalede, Türk edebiyatında hikâyenin gelişimini ve önemli yazarlarını ele alacağız.


1. Türk Hikâyeciliğinin Kökenleri: Sözlü Edebiyat Dönemi

Türk hikâyeciliğinin kökleri, Orta Asya’da sözlü edebiyat geleneğine dayanır. Destanlar, Dede Korkut Hikâyeleri ve halk hikâyeleri, erken dönem Türk anlatılarının en önemli örnekleridir.

  • Destanlar: Göçebe Türk topluluklarının kahramanlık hikâyelerini anlatan destanlar, hem tarihi olayları hem de mitolojik unsurları içerir. En bilinen Türk destanları Oğuz Kağan Destanı, Ergenekon Destanı ve Manas Destanıdır.

  • Dede Korkut Hikâyeleri: 15. yüzyılda yazıya geçirilen bu hikâyeler, Oğuz boylarının yaşamını, kahramanlıklarını ve toplumsal değerlerini yansıtır.

  • Halk Hikâyeleri: Aşk, kahramanlık ve sosyal olayları konu alan halk hikâyeleri, meddahlar tarafından anlatılmıştır. Kerem ile Aslı, Tahir ile Zühre ve Ferhat ile Şirin bu türün en bilinen örneklerindendir.


2. Divan Edebiyatında Hikâye Anlayışı

Divan edebiyatında, modern anlamda hikâye bulunmamakla birlikte, hikâye anlatımı mesneviler aracılığıyla yapılmıştır. Mesneviler, uzun soluklu ve manzum bir biçimde yazılan anlatılardır.

  • Leyla ile Mecnun (Fuzuli): Klasik aşk hikâyelerinin en ünlü örneklerinden biridir.

  • Hüsn ü Aşk (Şeyh Galip): Alegorik bir aşk hikâyesidir.

  • Mantıku’t-Tayr (Gülşehri): Tasavvufi bir hikâye örneğidir.

Bu eserlerde olay örgüsü bulunmasına rağmen, olayın akışından çok ahlaki dersler ve tasavvufi unsurlar ön plandadır.


3. Tanzimat Döneminde Modern Hikâyeciliğe Geçiş

  1. yüzyılın ortalarından itibaren Batı ile yoğun temas sonucu Türk edebiyatında modern hikâye türü ortaya çıkmıştır. İlk örnekler Fransız edebiyatından yapılan çevirilerle görülmüştür.

  • Ahmet Mithat Efendi (1844-1912): Tanzimat döneminin en üretken yazarlarından biri olan Ahmet Mithat, hikâye türünü halka sevdirmek için eğlenceli ve öğretici anlatımı tercih etmiştir. “Letaif-i Rivayat” adlı eseri, Türk edebiyatında modern hikâyenin ilk örnekleri arasındadır.

  • Samipaşazade Sezai (1859-1936): “Küçük Şeyler” adlı hikâye kitabıyla, Batılı anlamda ilk kısa hikâye örneklerini vermiştir.

Tanzimat döneminde yazılan hikâyelerde, genellikle toplumsal meseleler ve eğitici unsurlar ön planda tutulmuştur.


4. Servet-i Fünun ve Fecr-i Ati Döneminde Hikâye

1896-1910 yılları arasında etkin olan Servet-i Fünun ve kısa süre sonra ortaya çıkan Fecr-i Ati topluluğu, hikâyede bireysel ve sanatsal bir anlayışı benimsemiştir.

  • Halit Ziya Uşaklıgil: “Mai ve Siyah” ve “Aşk-ı Memnu” romanlarıyla tanınsa da, hikâye türünde de başarılı eserler vermiştir.

  • Mehmet Rauf: “İhtizar” adlı hikâyesi, bireysel bunalımları işleyen önemli bir eserdir.

Bu dönemde hikâyeler daha ağır bir dil ve süslü bir anlatım ile yazılmıştır.


5. Milli Edebiyat Döneminde Hikâye

1911’de başlayan Milli Edebiyat Hareketi, halkın diline ve kültürüne daha yakın bir hikâye anlayışını benimsemiştir.

  • Ömer Seyfettin (1884-1920): Türk hikâyeciliğinin en önemli isimlerinden biridir. “Kaşağı”, “Diyet”, “Falaka” gibi hikâyeleri, sade dili ve etkileyici anlatımıyla dikkat çeker.

  • Refik Halit Karay: “Gurbet Hikâyeleri” adlı eseri, sürgün yıllarında yazdığı realist hikâyeleri içerir.

Bu dönemde hikâyelerde milliyetçilik, savaş, Anadolu insanı ve halk kültürü gibi konular işlenmiştir.


6. Cumhuriyet Dönemi ve Modern Hikâyecilik

1923 sonrası Türk hikâyeciliği büyük bir gelişim göstermiştir. Toplumsal gerçekçilik akımı ile birlikte Anadolu’nun gerçekleri hikâyelere yansımıştır.

  • Sabahattin Ali: “Kağnı”, “Ses”, “Yeni Dünya” gibi hikâye kitapları, Anadolu’daki insanların yaşamını gerçekçi bir şekilde yansıtır.

  • Sait Faik Abasıyanık: Modern hikâyeciliğin en önemli isimlerinden biri olan Sait Faik, insan psikolojisini ve İstanbul’un gündelik hayatını anlatan eserleriyle tanınır.

  • Fakir Baykurt ve Yaşar Kemal: Anadolu halkının sıkıntılarını, köy hayatını işleyen hikâyeler yazmışlardır.

Cumhuriyet sonrası hikâyelerde toplumsal meseleler, bireysel bunalımlar ve psikolojik derinlik ön plana çıkmıştır.


Sonuç

Türk edebiyatında hikâye, sözlü gelenekten modern anlatım tekniklerine kadar uzun bir yol kat etmiştir. Ahmet Mithat Efendi’den Ömer Seyfettin’e, Sait Faik’ten Sabahattin Ali’ye kadar birçok yazar, bu türün gelişimine büyük katkılar sağlamıştır. Günümüzde de Türk hikâyeciliği, farklı konular ve anlatım teknikleriyle gelişmeye devam etmektedir.

Bu Yazıya Tepkiniz Ne Oldu?
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    alk_l_yorum
    Alkışlıyorum
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    d_nceliyim
    Düşünceliyim
  • 0
    _rendim
    İğrendim
  • 0
    _z_ld_m
    Üzüldüm
  • 0
    _ok_k_zd_m
    Çok Kızdım

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir