İş Hukukuna Hâkim Olan İlkeler
a-İşçinin korunması:
İşçinin korunmasının sınırlarının olduğunu, bunun sınırsız koruma olarak düşünmenin yerinde olmadığını belirtmek gerekir. Çünkü iş hukukunun nihai amacı toplum yararıdır. Bundan dolayı işçinin korunması ilkesinde de birtakım sınırlamalar bulunmaktadır.
***Emredici kuralların bir kısmı mutlak nitelikte olup diğer bir kısmı da nispi niteliktedir. Sözleşmelerde mutlak emredici kuralların aksine hüküm tesis etmek mümkün değilken nispi emredici kuralların aksine düzenleme yapmak imkân dâhilindedir.
b-Statü koyucu özelliği:
İş hukuku ilişkileri, karşılıklı olarak hak ve borçları belirleyen ilişkilerdir. Önceleri borçlar hukuku kapsamında yer alan iş hukuku, zaman içerisinde meydana gelen teknik ve ekonomik gelişmelerin sonucu olarak eşitler arasındaki ilişkileri düzenleyen bu hukuk dalından ayrılmış ve bağımlı çalışanların hukuksal durumlarını düzenleyen ayrı bir hukuk dalı olarak .ortaya çıkmıştır.
c-Özerkliği:
İş hukuku, diğer hukuk dallarına göre daha özerk bir görünüm arz etmektedir. Önceleri borçlar hukuku kapsamında yer alan iş hukuku, zaman içerisinde meydana gelen teknik ve ekonomik gelişmelerin sonucu olarak eşitler arasındaki ilişkileri düzenleyen bu hukuk dalından ayrılmış ve bağımlı çalışanların hukuksal durumlarını düzenleyen ayrı bir hukuk dalı olarak .ortaya çıkmıştır.
d-Emredici özelliği:
Özellikle 4857 sayılı Kanunda, bu kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte işçi ile işveren açısından bağlayıcı (emredici) nitelik arz eden düzenlemeler mevcuttur. Bunların bir kısmı, sırf işçiyi korumaya yönelik bir durum arz ederken bir kısmı da her iki taraf için bağlayıcı olup aksi sözleşmelerle kararlaştırılamayacak nitelikteki kurallardır
e-Gerçekçiliği:
İşçiyi koruma hukuku olarak da adlandırılan iş hukukunda işçinin korunmasını amaçlayan kanun ve sözleşme hükümlerinin hayale değil, gerçeğe dayandırılma zorunluluğu vardır.
f-İstikrarsızlığı:
İstikrarsızlık, iş hukukunun genel yapısı içerisinde var olup bu hukuk dalının doğasının bir gereğidir. İş hukuku daima iktisadi, sosyal, siyasi, teknolojik ve ideolojik dalgalanmaların etkisine maruz kalmaktadır. Genel hayatın çeşitli cephelerinde meydana gelen değişiklik ve gelişmelere bağlı olarak kural koymak zorunda bulunan iş hukukunun kuralları da istikrarsızdır. Örneğin; Yargıtay dava daireleri arasında kararlarının birbirlerinden farklı olduğu daireler, en başta iş davalarına bakan dairelerdir.
***4857 sayılı İş Kanununun 4. maddesinde sayılan istisnalar dışında bu kanun, her alanda uygulanmaktadır
***İş hukuku, hem kamu hukukunun ve hem de özel hukukun karakterlerini taşıyan karma nitelikli bir hukuk dalıdır