BÜROKRASİ KAVRAMI, ÇIKIŞ VE KAPSAMI
Bürokrasi kavramı, Latince “koyu renkli kumaşla örtülmüş yazı masası” ve “devlet görevlilerinin çalıştığı odaları” ifade etmek için kullanılan “bureau” kelimesi ile; hakimiyet, iktidar anlamına gelen “cratie”‘ kelimelerinin bir araya gelmesi ile oluşmuş olup, “büroların, devlet dairelerinin, iktidarı yönetimi ” anlamına gelmektedir.
Bürokrasi kavramını bugünkü anlamda ilk kullanan, fizyokrat iktisatçı ve Fransız Ticaret Bakanı Vincent de Gourney olmuştur. Bürokrasiyi, monarşi, aristokrasi ve demokrasi yanında dördüncü bir yönetim biçimi olarak niteleyen Gourney, bürokrasiye aşırı merak ve ilgiyi büyük tahripler yapan bir hastalık olarak “BÜROMANi” kavramıyla tanımlamıştır.
Bürokrasinin olumlu ve olumsuz pek çok kullanımı ve anlamı olmakla birlikte, günümüzde olumsuz (pejoratif) kullanımı daha yaygındır. Bu bağlamda, bürokrasinin kırtasiyecilik, sorumluluktan kaçma, zaman ve para israfına yol açan formalite ve prosedürler, verimsizlik, katılık, aşırı gizlilik gibi patalojik (hastalıklı) yönü “BÜROKRATiZM” olarak adlandırılmaktadır.
Martin Albrow, bürokrasinin 7 farklı anlamına değinmektedir:
1. Rasyonel örgüt,
2. Örgütsel verimsizlik,
3. Memurlar tarafından yönetim,
4. Kamu yönetimi,
5. Örgüt,
6. Modern toplum,
7. Memurlar topluluğu.
iş bölümü, uzmanlaşma, otorite dizgesi (hiyerarşi), resmi yetki alanı gibi özellikler bürokrasinin yapısal yönünü; görevlerin yerine getirilmesi, karar verilmesi, hizmet sunumu gibi işlemler ise işlevsel ya da davranışsal yönünü oluşturur. Bürokrasinin yukarıda değinilen pejoratif ve şikayet edilen boyutu, daha çok halka yansıyan davranışsal yönünün bir sunucudur.
Büyük ölçekli örgütlenme biçimi olarak bürokrasi, yalnız devlete ve kamu kurumlarına özgü olmayıp özel sektör kuruluşları için de kullanılmaktadır. Weber ‘e göre, bürokrasi, yazılı kurallara göre işlerin profesyonel görevliler tarafından yürütüldüğü bir örgütlenme biçimi olarak, hem devlette hem özel sektörde yaygın o an bir yapıdır.
Öyleyse özel sektör bürokrasisi ifadesi yanlış değildir ve büyük ölçekli endüstri kuruluşları, ticaret firmaları, sivil toplum örgütleri, siyasal partiler, sendikalar ve gönüllü-hükümet dışı kuruluşlar (NGOs) da bir bürokrasidir.
Weber, yasal- rasyonel bürokrasinin ortaya çıkışını ve yaygınlaşmasını şu nedenlere dayandırmaktadır:
• Protestan ahlakının doğuşu
• Para ekonomisinin gelişmesi
• Ulus devletin ortaya çıkışı
• Modern devlete yüklenen görevlerin artması ve devletin büyümesi
• Kapitalist sistemin ve sanayileşmenin yaygınlaşması
• Bürokratik örgütlenmenin teknik üstünlükleri